4.Dursun Akçam Kültür Sanat Günleri - [20-21-22 Haziran 2008]
4. Dursun Akçam Kültür ve Sanat
Günleri Coşkuyla Kutlandı.
Anadolu’nun çatısında bayram
vardı. 20 Haziran 2008 günü saat 15.00 sularında Ardahan - Kars yolunun 15.
kilometresinde, Dursun Akçam ormanının hemen üstünde davul zurna sesleri
yankılanıyordu. Kars Belediyesi’nin sağladığı bir araçla Kars Havaalanı’ndan
alınmış Kültür Sanat Günleri konuklarını Ardahanlılar davul zurna ve halaylarla
karşıladılar…
Karşılama yerinden konvoy
halinde Ardahan’a hareket edildi. Ardahan’da, Dursun Akçam Kültürevi’nde coşkulu
bir kalabalık bekliyordu gelenleri. Yöresel yiyecekler, feselli, bişi, kete
sunuldu konuklara.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın
söylenmesinden sonra Kültür Sanat Vakfı Başkanı Alper Akçam konuştu. Dursun
Akçam Kültürevi ve Vakfın Ardahan’daki yeri ve önemini anlatan, Vakıf yönetimi
olarak nasıl bir politika izlemekte olduklarını açıklayan bir konuşma yaptı.
1.
Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nde konu başlığı olarak “Dil ve Hakikat”,
2.’de “Anadolu Kültürü ve Çokseslilik”, 3.’sünde “Anadolu Kültürü ve Kadın”
başlıklarını izleyerek bu yıl da “Halk Kültürü, Edebiyatımız ve Eğitim
Politikalarımız”ın seçilmiş olduğunu aktardı. Amaçlarının zengin yöre kültürünü
yaşatmak ve geliştirmek olduğunu, var olanın korunması yanında evrensel bilgi
ışığında donandırılması, gelişme yollarının açılması için çaba gösterdiklerini
belirtti. Etkinliklerde işledikleri konuların yörenin ekonomik ve sosyal
sorunlarını yakından işlenmesinden ayrı olmadığını, yüzeysel ekonomik
tartışmalar yerine ekonomiden ayrı düşünülemeyecek olan dil ve kültür
zenginliği üzerinde durduklarını anlattı. Gelecek etkinliklerde arıcılık ve
hayvancılıkla ilgili açık oturumlar düzenlenebilmesi için Ardahan Meslek Yüksek
Okulu ve diğer kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile iş ve güçbirliği yapmak
istediklerini açıkladı.
Ardahan kültürünün, yöresel
değerlerinin korunup geliştirilmesi kadar yöre coğrafyasının, su ve doğa
kaynaklarının da aynı şekilde korunması gereği üzerinde durdu… Kimi çevrelerce
sıkça dile getirilen “sanayileşme” vurgusunun bilinçsizce savunulan bir söylem
olduğunu, Ardahan’ın öncelikli sorunun tarımda teknolojinin kullanılması, süt,
bal ve benzer ürünlerin değerlendirilebilmesi için üretici örgütlenmesinin
sağlanması gerektiğini belirtti. Yerel ve ulusal değerlerin kimi yanlış
politikalarla yok edilmiş olduğunu, bunun en güzel örneğinin de Köy Enstitüleri
olduğunu söyledi.
Alper Akçam’dan sonra söz alan Ardahan
Valisi Selim Cebiroğlu, toplumdaki kimi saplantılardan, özellikle de slogan ve
kavramlarla hareket edilmesinin yanlışlığından söz ederek başladı konuşmasına…
Köy Enstitüleri’nin kapatılmış olmasını böylesi davranışların bir sonucu
olduğunu belirtti. Vali Cebiroğlu, “Köy Enstitüleri’ni kapatarak kolumuzu
kestik” dedi. Kol kesmek yerine hastalıklı parmağın onarılması seçilmiş olsaydı
çok önemli gelişmeler sağlanabilirdi dedi…
Vali Cebiroğlu’nun kültür ve
sanatın toplumdaki yerini açıklayan, salonu dolduran izleyiciler tarafından
ilgiyle izlenen konuşması coşkulu alkışlarla yanıt buldu…
Ardahan Valisi’nin
konuşmasından sonra yeniden söz alan Alper Akçam, “Sayın Vali’nin konuşması
bana cesaret verdi, sizlerle bazı şeyleri paylaşmak istiyorum” diye başladı
sözlerine. Dursun Akçam Kültürevi’nin bazı çevreler tarafından belirli bir
önyargıyla değerlendirildiğini, özellikle eğitim alanındaki kimi çalışmalar
için izin verilmediğini olduğunu açıkladı… Örnek olarak da bir lisenin yapacağı
ve öğrencilerin aylarca hazırlanmış oldukları bir şiir etkinliği için gerekli
yerlerden izin alınamamış olduğunu, aynı gün Halk Eğitim Merkezi de dolu
olduğundan öğrencilerin çalışmalarının boşa gitmiş olduğunu gösterdi. Ayrıca,
bazı çevreler tarafından Dursun Akçam Kültür ve Sanat Şenlikleri için gelen
konuklara “potansiyel suçlular” gözüyle bakıldığını, Kültürevi’ne girip
çıkanların da aynı çevreler tarafından aynı bakış açısıyla gözlendiğini ekledi…
Alper Akçam, aktardığı
olayların Ardahan’a yeni atanmış olan Vali Selim Cebiroğlu zamanında yaşanmamış
olduğunu, herhangi bir kişi ya da kurumu hedef almak istemediklerini de
ekledi.
Akçam’ın konuşması açılış
törene katılan kalabalığın ön sıralarında buz gibi bir hava estirdi… Bazı
kıpırdanmalar gözlendi.
20 Haziran Cuma gününün ikinci
konuşmacısı Prof. Dr. Oğuz Makal idi. Oğuz Makal’ın Köy Enstitüleri’nin ülkemiz
kültür ve eğitim politikaları içindeki yerini, sanatsal yaşamımıza katkılarını
vurgulayan konuşmasından sonra 3. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nde Hasköy
Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerinin oynamış oldukları “Halkımız Ormanda”
adlı tiyatro oyununun Oğuz Makal tarafından filme alınmış öyküsü gösterildi…
Film bitiminde Hasköy’den gelen
oyunce çocuklar sahneye çağrıldı. İzleyenlerin coşkulu alkışları içinde kendilerine
birer film kopyası verildi…
4. Kültür Sanat Günleri’nin
tiyatro oyunu, Dursun Akçam’ın Türk Dil Kurumu ödülü kazanmış romanı
Kanlıderenin Kurtları adlı romandan Alper Akçam tarafından sahneye uyarlanmış
aynı adlı oyun oldu.
4. Kültür Sanat Günleri'nin son etkinliğinde Tolga Çandar konseri yer aldı.
[img-96-left-min][img-97-left-min][img-99-left-min][img-101-left-min][img-102-left-min]